Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Prof. Dr. Mehmet ŞAHİN
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Mehmet ŞAHİN
 

Uzun Hasan Şahitliğinde Darbeye Giden Yol

12 Eylül 1980 darbesi olalı neredeyse yarım asır geçti. Yeni nesillere bu darbenin nasıl hazırlandığı, nasıl yaşandığı ve nasıl sonuçlandığını anlatabilmek gittikçe zorlaşıyor. O zamanın doğal ve yapay koşullarının darbeye giden yolda nasıl kullanıldığını anlatmak neredeyse komplo teorisi anlatmak gibi geliyor bugünkü gençlere. O günün gençliğinin yapısı, düşünme biçimi, gençlik gruplaşmaları ancak o günleri yaşayan birini ağzından anlatılırsa daha anlamlı ve etkili olacaktır. 1980 öncesinin sağ ve sol hareketleri darbenin hazırlanmasına hizmet ederken özellikle o dönemin gençleri üzerinde çalıştı. Sonuçta gençleri sağcı ve solcu olarak ikiye bölmeyi başardı. Nihayet 12 Eylül darbesi yapıldı ve darbesinin mimarı Kenan Evren’in darağacına gönderilen gençler için 'Bir sağdan, bir soldan astık' cümlesi akıllarda kalmaya devam ediyor. Gençler, Evren’in her iki taraftan da gençleri eşit sayıda asmalarının adalet gereği olduğunu da açıkladı: "Adaletli olsun diye bir sağdan bir soldan dedim. Bir sağdan, bir soldan asarak tarafsızlığımızı gösterdik'. 1980 öncesinin sağ ve sol gruplanmaları, mücadele ve çatışmalarını bugünkü gençliğe anlattığınız zaman inandırıcı gelmiyor. Bugünkü gençlik böyle bir kalıplaşma veya bloklaşma içinde değil. Bazı siyasi partiler bu eski kalıpları kullanmayı tercih etseler de günümüz gençliği artık rağbet etmiyor onlara. Günümüz gençliğinin algoritmaları farklı. Bu karmaşık ve çalkantılı dönemi yaşayan, bizzat içinde bulunan, bu dönemin mağdurlarından birisi de Afyonlu Uzun Hasan, namı diğer Hasan Akıntürk idi. 1961 Afyon doğumlu, memur bir babanın üç çocuğundan sonuncusu. İlkokul, ortaokul ve sonrasında Öğretmen Okuluna gidiyor Uzun Hasan. Öğretmen Okulunun ilk açılış seremonisi kapalı spor salonunda başladı. Tribünlerde öğrenciler var. Ön sıralarda öğretim görevlileri, hocalar. Açılış konuşmasından sonra öğrenci temsilcilerine söz verildi. Öğrenci temsilcisi sol görüşlü bir öğrenci bir konuşma yaptı. Müthiş bir alkış aldı. Ondan sonra ikinci öğrenci temsilcisi, ülkücü bir öğrenci konuşmaya başladı. "Müthiş bir uğultu, ayakları yere vurma, gürültü çıkarma, bağırış çağırış hiçbir şey anlamadım" diyor Hasan. Konuşma 10 dakika kadar sürdü. Kapıdan çıkarken siyasi içerikli bildiriler dağıtıyorlardı. Sonra dersler başladı. “Öğrenci kantine gidiyorum. Oturuyorum. Çay alıyoruz şeyden. Masanın birisine oturuyorum. İki üç kişi oluyor. Selam veriyorum. Oturuyorum. Ondan sonra çayımızı içiyoruz işte. Konuşuyoruz oradan buradan. Öbür ders bir daha birisinin yanına oturuyorum. Diyorlar, sen faşistlerin yanına oturdun, faşist misin? Öbürlerinin yanına oturuyorum, sen solcu musun, komünist misin?” İşte 1980 darbesine doğru giden böyle bir dönem vardı. Böyle bir atmosfer içinde aileden gelen bir eğilimi vardı Uzun Hasan’ın. Milliyetçi, muhafazakâr bir ailesi vardı. Babası da Uzun İhsan olarak tanınırdı. Afyon futbol tarihine ismini yazdırmış biriydi İhsan Akıntürk. Askeri eğitim almış, pilotluk yapmış, daha sonra özel idareye geçmek zorunda kalmış yüksek dereceli bir memurdu, Çetinkaya Spor Kulübü'nün kurucusu, idarecisi idi. Afyon Sporun teknik direktörlüğünü yapmış bir spor adamı idi. Aynı zamanda Doktor Saadettin Aygen'le Türkeli gazetesininde kurucusu olan Uzun İhsan, gazetenin spor sayfasını da hazırlıyordu. Velhasıl Rahmetli Uzun İhsan, sosyal ve kültürel yönü ile öne çıkan bir adamdı. Böyle bir aileden gelen Uzun Hasan, ülkücü hareket içinde çeşitli çalışmalarda bulundu. Bu dönemde sokaklarda, okullarda olaylar yaşandı. Hasan Akıntürk bu olaylara şahit oldu, bazılarına da dâhil oldu. Bu olaylarda yaralanan, hayatını kaybeden arkadaşları oldu. Ama Uzun Hasanı en çok etkileyen Ecevit dönemi oldu. Bu dönemde öğretmen okuluna girenler dört yıl sonra öğretmen olarak çıkacaktı. Bu nedenle pedagoji dersleri de veriliyordu. Öğretmen olma ruhuyla okula devan ederken, tam da Hasan üçü bitirirken Ecevit Hükümeti döneminde öğretmen okulları 4 yıllıktan 3 yıllığa indirildi. Bu karara tepki olarak sol ve sağ gruplar ilk defa eylem birliği yaptılar. Çadırlar kuruldu, bu karara karşı boykot eylemi yapıldı. 3 ay kadar derslere girmedi gençler. Neticede öğretmen okulları genel müdürü geldi ve sınavsız okula, fakültelere girme sözü verdi. Ama bu söz, sözde kaldı. Böylece öğretmen olma hakkı elden gitmiş oldu. Uzun Hasan’ın şahit olduğu ikinci olay olarak Gün Sazak’ın Eskişehir'de vurulması oldu. Bu olay ülkücüleri çok müthiş bir teyakkuza geçirdi. Afyon'da bu cinayeti protesto etmek için eylem yapma kararı alındı. Uzun Hasan arkadaşları ile birlikte öğretmen okulunda bütün sınıflara girerek herkesi dışarı çıkardı, sınıfları boşalttılar. Kalabalık çoğaldı ve oradan İmam Hatip Lisesine gittiler. Orada da bütün sınıflara girerek öğrencileri dışarıya çağırdılar. Tüm gençler protesto yürüyüşüne katılmaya zorlandı. Derken Cumhuriyet Lisesi de dahil edildi eyleme. Sonra Ticaret Lisesi de. Oralarda da bütün sınıflara girilerek öğretmenlerden sınıfları boşaltmaları istendi. Okul bahçesine indirilen öğrenciler yürüyüşe katılıyordu. Böylece yürüyüş konvoyu 5 bin kişi kadar olmuştu. O günün şartlarında Gün Sazak’ın öldürülmesini protesto için 5 bin kadar genci protesto yürüyüşüne dahil etme ve onları eyleme sokmak kolay bir iş değildi. Burada, o günkü emniyet kuvvetlerinin ve hükümetin içinde bulunduğu koşullar da etkili oldu. Zira emniyet kuvvetleri sağ ve sol iki sendika altında bölünmüştü. Sol Demokratik Polisler Derneği (Pol-Der) ve ülkücü ağırlıklı Polisler Birliği (Pol-Bir) vardı. Gün Sazak’ın öldürülmesi Uzun Hasan’ın hayatında dönüşüme ve düşüncesinde derinliğe götürecek bir olay oldu. Neler çekti Hasan Akıntürk neler! Cinayet kime yıkıldı dersiniz? Nihayet 12 Eylül 1980 günü Radyoda Kenan Evren'in meşhur konuşması… Ve Askeri Darbe! Ve  'Bir sağdan, bir soldan astık'!
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2025 -Salı
Prof. Dr. Mehmet ŞAHİN

Uzun Hasan Şahitliğinde Darbeye Giden Yol

12 Eylül 1980 darbesi olalı neredeyse yarım asır geçti. Yeni nesillere bu darbenin nasıl hazırlandığı, nasıl yaşandığı ve nasıl sonuçlandığını anlatabilmek gittikçe zorlaşıyor. O zamanın doğal ve yapay koşullarının darbeye giden yolda nasıl kullanıldığını anlatmak neredeyse komplo teorisi anlatmak gibi geliyor bugünkü gençlere.

O günün gençliğinin yapısı, düşünme biçimi, gençlik gruplaşmaları ancak o günleri yaşayan birini ağzından anlatılırsa daha anlamlı ve etkili olacaktır. 1980 öncesinin sağ ve sol hareketleri darbenin hazırlanmasına hizmet ederken özellikle o dönemin gençleri üzerinde çalıştı. Sonuçta gençleri sağcı ve solcu olarak ikiye bölmeyi başardı.

Nihayet 12 Eylül darbesi yapıldı ve darbesinin mimarı Kenan Evren’in darağacına gönderilen gençler için 'Bir sağdan, bir soldan astık' cümlesi akıllarda kalmaya devam ediyor. Gençler, Evren’in her iki taraftan da gençleri eşit sayıda asmalarının adalet gereği olduğunu da açıkladı: "Adaletli olsun diye bir sağdan bir soldan dedim. Bir sağdan, bir soldan asarak tarafsızlığımızı gösterdik'.

1980 öncesinin sağ ve sol gruplanmaları, mücadele ve çatışmalarını bugünkü gençliğe anlattığınız zaman inandırıcı gelmiyor. Bugünkü gençlik böyle bir kalıplaşma veya bloklaşma içinde değil. Bazı siyasi partiler bu eski kalıpları kullanmayı tercih etseler de günümüz gençliği artık rağbet etmiyor onlara. Günümüz gençliğinin algoritmaları farklı.

Bu karmaşık ve çalkantılı dönemi yaşayan, bizzat içinde bulunan, bu dönemin mağdurlarından birisi de Afyonlu Uzun Hasan, namı diğer Hasan Akıntürk idi. 1961 Afyon doğumlu, memur bir babanın üç çocuğundan sonuncusu. İlkokul, ortaokul ve sonrasında Öğretmen Okuluna gidiyor Uzun Hasan. Öğretmen Okulunun ilk açılış seremonisi kapalı spor salonunda başladı. Tribünlerde öğrenciler var. Ön sıralarda öğretim görevlileri, hocalar.

Açılış konuşmasından sonra öğrenci temsilcilerine söz verildi. Öğrenci temsilcisi sol görüşlü bir öğrenci bir konuşma yaptı. Müthiş bir alkış aldı. Ondan sonra ikinci öğrenci temsilcisi, ülkücü bir öğrenci konuşmaya başladı. "Müthiş bir uğultu, ayakları yere vurma, gürültü çıkarma, bağırış çağırış hiçbir şey anlamadım" diyor Hasan. Konuşma 10 dakika kadar sürdü. Kapıdan çıkarken siyasi içerikli bildiriler dağıtıyorlardı.

Sonra dersler başladı. “Öğrenci kantine gidiyorum. Oturuyorum. Çay alıyoruz şeyden. Masanın birisine oturuyorum. İki üç kişi oluyor. Selam veriyorum. Oturuyorum. Ondan sonra çayımızı içiyoruz işte. Konuşuyoruz oradan buradan. Öbür ders bir daha birisinin yanına oturuyorum. Diyorlar, sen faşistlerin yanına oturdun, faşist misin? Öbürlerinin yanına oturuyorum, sen solcu musun, komünist misin?”

İşte 1980 darbesine doğru giden böyle bir dönem vardı. Böyle bir atmosfer içinde aileden gelen bir eğilimi vardı Uzun Hasan’ın. Milliyetçi, muhafazakâr bir ailesi vardı. Babası da Uzun İhsan olarak tanınırdı. Afyon futbol tarihine ismini yazdırmış biriydi İhsan Akıntürk. Askeri eğitim almış, pilotluk yapmış, daha sonra özel idareye geçmek zorunda kalmış yüksek dereceli bir memurdu, Çetinkaya Spor Kulübü'nün kurucusu, idarecisi idi. Afyon Sporun teknik direktörlüğünü yapmış bir spor adamı idi. Aynı zamanda Doktor Saadettin Aygen'le Türkeli gazetesininde kurucusu olan Uzun İhsan, gazetenin spor sayfasını da hazırlıyordu. Velhasıl Rahmetli Uzun İhsan, sosyal ve kültürel yönü ile öne çıkan bir adamdı.

Böyle bir aileden gelen Uzun Hasan, ülkücü hareket içinde çeşitli çalışmalarda bulundu. Bu dönemde sokaklarda, okullarda olaylar yaşandı. Hasan Akıntürk bu olaylara şahit oldu, bazılarına da dâhil oldu. Bu olaylarda yaralanan, hayatını kaybeden arkadaşları oldu. Ama Uzun Hasanı en çok etkileyen Ecevit dönemi oldu.

Bu dönemde öğretmen okuluna girenler dört yıl sonra öğretmen olarak çıkacaktı. Bu nedenle pedagoji dersleri de veriliyordu. Öğretmen olma ruhuyla okula devan ederken, tam da Hasan üçü bitirirken Ecevit Hükümeti döneminde öğretmen okulları 4 yıllıktan 3 yıllığa indirildi.

Bu karara tepki olarak sol ve sağ gruplar ilk defa eylem birliği yaptılar. Çadırlar kuruldu, bu karara karşı boykot eylemi yapıldı. 3 ay kadar derslere girmedi gençler. Neticede öğretmen okulları genel müdürü geldi ve sınavsız okula, fakültelere girme sözü verdi. Ama bu söz, sözde kaldı. Böylece öğretmen olma hakkı elden gitmiş oldu.

Uzun Hasan’ın şahit olduğu ikinci olay olarak Gün Sazak’ın Eskişehir'de vurulması oldu. Bu olay ülkücüleri çok müthiş bir teyakkuza geçirdi. Afyon'da bu cinayeti protesto etmek için eylem yapma kararı alındı.

Uzun Hasan arkadaşları ile birlikte öğretmen okulunda bütün sınıflara girerek herkesi dışarı çıkardı, sınıfları boşalttılar. Kalabalık çoğaldı ve oradan İmam Hatip Lisesine gittiler. Orada da bütün sınıflara girerek öğrencileri dışarıya çağırdılar. Tüm gençler protesto yürüyüşüne katılmaya zorlandı. Derken Cumhuriyet Lisesi de dahil edildi eyleme. Sonra Ticaret Lisesi de. Oralarda da bütün sınıflara girilerek öğretmenlerden sınıfları boşaltmaları istendi. Okul bahçesine indirilen öğrenciler yürüyüşe katılıyordu. Böylece yürüyüş konvoyu 5 bin kişi kadar olmuştu.

O günün şartlarında Gün Sazak’ın öldürülmesini protesto için 5 bin kadar genci protesto yürüyüşüne dahil etme ve onları eyleme sokmak kolay bir iş değildi. Burada, o günkü emniyet kuvvetlerinin ve hükümetin içinde bulunduğu koşullar da etkili oldu. Zira emniyet kuvvetleri sağ ve sol iki sendika altında bölünmüştü. Sol Demokratik Polisler Derneği (Pol-Der) ve ülkücü ağırlıklı Polisler Birliği (Pol-Bir) vardı.

Gün Sazak’ın öldürülmesi Uzun Hasan’ın hayatında dönüşüme ve düşüncesinde derinliğe götürecek bir olay oldu. Neler çekti Hasan Akıntürk neler! Cinayet kime yıkıldı dersiniz?

Nihayet 12 Eylül 1980 günü Radyoda Kenan Evren'in meşhur konuşması… Ve Askeri Darbe!

Ve  'Bir sağdan, bir soldan astık'!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bayram Dalkılıç
(28.10.2025 18:56 - #188)
Ağam, kalemine kuvvet. Afyon'u hissettim.
Hasan Akıntürk Bayram Bey biz de o dönem Afyon'un halini ifade ettik. Selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.