Sağlıklı ilişkiler geliştirmek için yaşantımıza aşılmaması gereken kırmızıçizgiler çekmenin gerekliliği ve faydası üzerinde durulması gereken konulardan biridir ’ sınır çizmek. ’Belki de çoğumuzun bu durumdan muzdarip olduğumuzu düşünerek bu konu üzerinde durulmasını; uzmanlardan, yaşadıklarımızdan ve gözlemlediklerimizden yola çıkarak bu konuya değinmek istedim. Aslında hepimizin yapmak istediği bir durum. Kendimizi belirginleştirerek diğer insanların yaklaşımlarını kendimize karşı davranışlarını kontrolünü sağlamak. Gerekli gereksiz, istemli istemsiz diğer insanların sınır kapımıza müdahale edilmesinden itiraf edelim ki hoşlanmıyoruz. O halde sınır derken ne anlıyoruz. Bir duvar örmek midir? Aşılmaz bir kırmızıçizgi çizmek midir?
Sınırları çizmek ifadesi; kişisel ve toplumsal belirli bir alanı veya kapsamı belirlemek anlamında kullanılmaktadır. Sınırların çizilmesi konusunda dengeyi ayarlayabilmek önemli olduğu gibi; aşırı katı ve aşırı gevşek durumları da sorunlara yol açabilmektedir. insanlar bazen karmaşık ve değişken olabilmekte bu durumda --esneklik ve empati bize yardımcı olabilir. Böylelikle o anlık olumsuzluk durumu engellene bilinir.
Sınır çizmenin en güzel tarafı, teoride sıkıntı görünmediği. Sıkıntılı olan kısım, hepimizin olmasını istediğimiz halde bir türlü hayatımızda pratiğe geçirip inşa edemiyor olmamızdır. Tabi bunun birçok nedeni olduğunu uzmanlar tarafından belirlenmiş durumda. Uzmanlara göre en önemli sebebi, kendi ihtiyaçlarımızın farkına varamamamız. Biz neye ihtiyaç duyduğumuzu bilmediğimiz için etrafımıza hangi sınırları çizeceğimizde de kararsızlık ve bilinmezlik duyguları içerisinde bocalıyor ve bir bakıma ilişkilerimizde başarılı olma fırsatını elimizin tersi ile itmiş oluyoruz; çünkü bu sırada karşımızdaki insanlar sınırlarımızın ne olduğunu bilmeden ihlal etmiş bulunabiliyorlar. Yaşadığımız toplumda sınır çizmekte zorlanmamızın korku dolu olası nedenlerini uzmanlar; sevgiyi kaybetme korkusu, yalnızlık korkusu başkalarını incitme korkusu, yanlış anlaşılma korkusu, tepki korkusu olduğunu belirtmektedir.
Sınır çizme konusundaki tereddütümüz etrafımda gözlemlediğim kadarıyla arkadaşlarımızı kaybetmekten korkma veya ya beni yanlış anlarsa ya onu kırarsam ya incinirse gibi düşüncelerden geçiyor. Diğer insanlar karşısında elâlem ne der aman kırıcı olmayalım diye diye kendimiz olamıyoruz bu durum ise kendi kendimizi kandırma çalışmasıda diyebilirim.Taşıdığımız bu endişelerden kendimizi yıpratmaktan sınır koymaktan korkuyoruz. Eğer belirlediğimiz sınırlarımızı diğer insanlar kabul etmiyorsa bizim ona verdiğimiz değeri bize vermediğinin göstergesidir. O zaman böyle insanların yanımızda olması çok önemli olmadığı gibi etrafımızdaki böyle insanların kendiliğinden yok olması sizce de daha faydalı değil mi?
Sınır koyma mevzusu bizim ülkemizde uygulanması oldukça zor bunu kabul edelim ya da öğretilmediği için sınır nedir bilmemekteyiz. Sınır koymak, kesinlikle benim dediğim olacak ben asla değişmem dediğim dedik çaldığım düdük misali demek değil tabi. Sınır koymak istemediğimiz bir şeyi karşı taraf üzülmesin, tepki almamaktan, hayatına müdahale edilmesine hayır diyemeyenler için kendi taleplerini dile getirmekte zorlandığı başkalarının taleplerini önde tutmak zorunda olduğunu hisseden aşırı fedakârlık yapan, sinirlenmemize, kırılmamıza rağmen bunları ifade edemeyen, sürekli idare eden insanların sınır koymakta zorluk çeken bir farkındalık oluşturmaktır. Bu farkındalık cesaretini gösterdiğimizde diğer insanlardan tepki alınacaktır. çünkü her zamankinden farklı bir davranış sergilenmiş olup kendimizi yok saymaktan vazgeçmişizdir. Diğer insanlarda bu farklılığı çoğu zaman farklı ifadelerle dile getirebilmektedirler.‘’ sana ne olmuş çok değişmişsin. Şuna bak çok kibirli’’ denilip ağız büküp burun kıvırabiliyoruz belki de sınır ihlali yaptığımızın farkında bile olmuyoruz. Bu durumlar bizi yıldırmamalı suçluluk hissine kapılmadan, vicdanen rahatsız olmadan’’ Hayır ‘’demek istiyorsak kararlı olmaktan geçer sınır çizmek.
Kimi insanlarda katı bir sınır çizgisi ile bütün kontrole sahip olmak isterler. Kendi sınırlarının aşılmasına fırsat vermeyip yalnız başkalarının sınırlarını rahatlıkla yıkmanın derdindeler ve bu bize kişinin sınır çizmenin ne olduğu ve neye yaradığı hakkında bilgisi olmadığı gibi koca bir bencillik sergilemekten de çekinmediklerini göstermektedir. Eşler arasında, öğrenci öğretmen ilişkisinde, aile içerisinde, akraba ve komşu ilişkilerinde sınır çizmek ulaşılmazlık değil sadece durulması gereken çizgiyi aşmamaktır.
Eğer sınır çizmeyi istiyorum ama başaramıyorum diyorsanız ya da daha etkili sınır çizmenin yollarını arıyorsanız çok geç kalmadan en kısa zamanda uzmanlardan yardım alınabilir, en azından ‘Sınır Çizmek nedir?’ bilinci ile kendimizi ikinci plana atmamayı kendimiz olmayı öğrenebiliriz.
Sevgiyle Kalın