Öğretmen adayları için yapılan öğretmenlik mülakatları Türkiye'de öğretmen adaylarının değerlendirilmesi ve atamalarında kullanılan bir yöntem… Ancak yıllardır çeşitli eleştirilere maruz kalmaktadır. Bu eleştirilerin başlıca nedenleri çeşitli olmakla birlikte bazı başlıklar altında değerlendirilebilir.
Sübjektiflik ve Güvenilirlik... Yapılan mülakatların sonuçları büyük ölçüde mülakat komisyonunu oluşturan üyelerin kişisel değerlendirmelerine bağlıdır. Bu durum farklı komisyonların farklı kriterlere göre değerlendirme yapmasına yol açmaktadır. Bu durumda sonuçların güvenirliği sorgulanır hale gelmektedir.
Torpil ve Kayırmacılık... Mülakatlarda torpil ve kayırmacılık yapıldığına dair yaygın iddialar bulunmaktadır. Bu olumsuz durum, adayların haklarını gasp edildiği, liyakat esasının göz ardı edilmesi sonucu eğitimin kalitesinin de düştüğü veya düşürüldüğü yönünde endişeler ve eleştirilere yol açmaktadır.
Stres ve Kaygı... Öğretmen adaylarına uygulanan mülakatlar, adaylarda yüksek düzeyde stres ve kaygıya neden olmaktadır. Bu durum, adayların gerçek potansiyellerini gösterememesi ve sonuçta haksız yere elenmeleri riskini arttırmaktadır.
Eğitim Sistemine Katkısı... Mülakatlar adayların pedagojik bilgi ve becerilerini ölçmede ne kadar etkili olduğu konusunda tartışmaları beraberinde getirmektedir. Bilgi ve becerinin ölçülmesi gereklidir fakat sonucu büyük ölçüde subjektif olan mülakatların etkilemesi adaletli bir uygulama değildir. Daha objektif ölçme yöntemlerinin kullanılması gerekir.
Adayların Mağduriyeti... Mülakat sonuçları binlerce öğretmen adayının hayatını etkilemektedir. Yapılan mülakatlara bağlı olarak haksız yere elenen adayların yaşadığı mağduriyet hem bu uygulamaya hem de eğitim sistemine olan güveni zedelemektedir. Mülakat sonuçlarının açıklanmaması veya geç açıklanması, değerlendirme kriterlerinin net olmaması gibi durumlar şeffaflık eksikliğini ortaya koymaktadır. Bu süreçte torpil ve kayırmacılığın önlenmesi, şeffaflık ve adaletin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması şarttır. Ayrıca, haksız yere elenen adayların itirazlarının değerlendirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu eleştiriler ve uyarılar dikkate alınarak daha adil, şeffaf ve objektif bir atama sistemi oluşturulması gerekmektedir.
Daha 2 gün önce bir TV kanalında öğretmen adaylarının sıralarının değiştiği ve kendilerine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle ağlayarak yetkililere yalvarmalarını izledik. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM bütçe komisyonunda mülakatlarla ilgili olarak yapılan eleştirileri cevaplarken sadece 1100 kişinin sıralamasının değiştiğini söylemiştir.
Bu durum tamamen öğretmen adaylarının emeğinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Çünkü “En kusursuz hırsızlık hayallerin çalınmasıdır”. Gençlerimizin hiçbirinin gözyaşı dökmesi, hayallerinin çalınması insani değerlere sığmaz.