Toplumun ihtiyaçları teknolojik, bilimsel, kültürel ve ekonomik olarak değişmekte ve farklı dönemlerde yaşayan kişiler arasında farklı algılar ve davranışlar ortaya çıkmaktadır. Bu algı ve davranışlardaki farklılıklar “kuşak” kavramı ile açıklanabilmektedir. Kuşak, benzer doğum yılları ve deneyimleri olan, düşünceleri, tutumları, değerleri, inançları ve davranışları çeşitli faktörlerden etkilenen ve sırayla bu faktörleri etkileyen bir grup bireyi ifade eden bir kavramdır (Kupperschmidt, 2000, s.67). Kuşak, toplumu oluşturan alt grupları tanımlamak için kullanılan popüler bir terminolojidir.
Bilim insanları farklı görüşlere sahip olsa da genel olarak her 15 yıl bir kuşak dönemi olarak tanımlanmaktadır. 2010-2025 yılları arasında doğan herkesi kapsayan Alfa kuşağı, 1997-2012 yılları arasında doğanları kapsayan Z kuşağı, 1981-1996 yılları arasında doğanları kapsayan Y kuşağı daha yaygın olarak Milenyum kuşağı, 1965-1980 yılları arasında doğanları kapsayan X kuşağı, 1946-1964 yılları arasında doğanları kapsayan Baby Boomers, 1928-1945 yılları arasında doğanları kapsayan Sessiz kuşak ve 1901-1927 yılları arasında doğanları kapsayan En Büyük kuşak olarak adlandırılmaktadır.
Her ülkenin belirli dönemlerde yaşadığı deneyimlerin farklı olması ve ülke içinde farklı sosyal yapıların bulunması nedeniyle her toplum için ortak bir kuşak tanımı yapmak doğru değildir. Oysa Alfa kuşağı, dünyanın farklı coğrafyalarında olsalar da aynı filmi izleyip, aynı müziği dinleyip, aynı dünya gündemini takip edebilmektedir. Bu yönüyle önceki kuşaklardan farklı olarak Alfa kuşağını tanımlamak global anlamda daha tutarlı öngörüler içermektedir.
Günümüz Y kuşağı, dünya iş gücündeki en büyük kuşağı oluşturmaktadır ve uzmanlar, bu kuşağın çocuklarına, nasıl yetiştirildiğine ve kariyer yolculuklarına başladıklarında nelere değer vereceklerine dikkat etmektedir. Y kuşağı genellikle çok ilgili ve destekleyici ebeveynler olup bu da çocukları olan alfa kuşağının hayatının ilerleyen dönemlerinde zihinsel sağlık, iş-yaşam dengesi ve finansal güvenliğin çok önemli olacağı anlamına gelmektedir. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, 8-10 yaşındakilerin %75'i zihinsel sağlıklarını düşünmektedir. Bunun yanı sıra kendilerini bekleyen risklerle de mücadele etmek durumunda kalacaklardır. Alfa kuşağı daha önce hiçbir kuşağın karşılaşmadığı nüfus artışı ve çevreyle ilgili zorlukların içinde kendini bulacaktır. American Association For the Advancement of Science verilerine göre 2020'de doğan çocuklar, 1960'ta doğan çocuklara kıyasla iki ila yedi kat artan aşırı hava olaylarına maruz kalacaklardır. Alfa Kuşağı'nın iki milyarlık nüfusunun pek çok üyesi, 22. yüzyılı görecek ve gezegeni 11 milyardan fazla insanla paylaşmak durumunda kalacaktır.
Alfa kuşağından önceki dönemlerde savaşlar, sonrasında artan doğum oranları, yaşanan ekonomik krizler, internetin icadı, kuşakların yaşam tarzını belirlemişti. Alfaların yaşam tarzını belirleyen en etkili unsur ise teknolojidir. Alfalar internetin hayatın her alanında olduğu bir dünyaya gelmektedir. Alfa kuşağının bütün bireyleri 5G, yapay zekâ, otonom araçlar, akıllı saat, Siri, Airpod kulaklıklar, iPad, Instagram, Snapchat gibi dijital teknolojileri yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası olarak görmektedir.
Günümüzde teknoloji çok hızlı şekilde gelişmektedir. Alfa kuşağı bu gelişime çok hızlı şekilde uyum sağlamaktadır. Geçmişte durum öyle değildi. Radyonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması için 42 yıl geçmesi gerekmişti. Televizyon 13 yıl, iPod 4 yıl, internet 3 yıl, Facebook 1 yıl, Twitter 9 ay içinde 50 milyon kullanıcıya ulaşmıştır.
Çağımızın teknolojik gelişmeleri sebebiyle Alfa kuşağı ekran kuşağı olarak da adlandırılmaktadır. Çünkü dijital ekranlar Alfa kuşağı için bazen emzik, bazen eğlence aracı, bazen de eğitim materyali işlevi görmektedir.
Alfa kuşağının ebeveynlerinin yaşı önceki kuşaklar kadar küçük değildir. Çok fazla kültürel çeşitlilikle karşılaşmaktadırlar. Sosyoekonomik durumları geçmişe göre daha iyi, eskiye oranla daha az bireyden oluşan çekirdek aile yapısı içinde büyümektedirler. Daha uzun yaşam beklentisine sahiptirler. Alfa kuşağının yetiştirilme şekli de önceki kuşaklardan farklıdır. Alfa kuşağının ebeveynleri olan Y kuşağı sık sık iş değiştirmektedir. Çocuk bakımında, teknolojik cihazlardan ve aile dışındaki insanlardan destek alınmaktadır.
Alfalar hakkında en doğru bilgi ise onların gelişim dönemlerinin araştırılmasıyla elde edilebilir. Bu amaçla yapılan çalışmalar Alfa kuşağının ekrana daha fazla maruz kalacağını, dikkat sürelerinin daha kısa olacağını, dijital okuryazarlık becerilerinin gelişmiş olacağını gösteriyor. Ancak daha az insanla temas kuracakları için sosyal beceriler konusunda aynı performansa sahip olamayacaklardır.
2024 yılı itibari ile en yaşlısı 14 yaşında olan bu kuşak en geç 10 yıl sonra iş hayatında yerlerini almaya başlayacaktır. Z kuşağından sonraki kuşak olan ve iş dünyasını büyük ölçüde sarsması beklenen Alfa Kuşağı, dijital dünya tarafından tanımlanmaktadır. Geleceğin hızlı bir şekilde şekillenmesinde aktif rol alacaktır.
Sonuç olarak; Geleceği şekillendirecek alfa kuşağı tüm bireyleri yeni bir yüzyıla doğmuştur. Bu nedenle öncekilerden tamamıyla farklı bir kuşak olarak görülen Alfa Kuşağı, 2010 ile 2024 yılları arasında doğanları kapsayan ve toplamda 2 milyardan fazla insanı içine alan insanlık tarihinin en büyük kuşağıdır. Bu kuşağın, artan teknoloji bilgisi ve çevre bilinciyle karakterize edilmesi öngörülmektedir. Alfa Kuşağı, gelişen ekonomi, değişen iklim ve büyüyen küresel nüfus göz önüne alındığında benzersiz zorluklarla da karşı karşıya kalacağı öngörülmektedir. Alfa Kuşağı'nın birçok üyesi, dünya nüfusunun 11 milyarı aşacağı 22. yüzyılı görecek kadar uzun yaşayacak 2040-2054 yıllarında doğacak gama kuşağının da ebeveynleri olacaktır. Bu durum içinde bulunduğumuz süreçte ebeveynleri olan bizlerin de değişiminin ve dönüşümünün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Not:Bir sonraki yazı başlığı 21. YY Ebeveyni olacaktır.