"Keşfedilmemiş yetenek yok hükmündedir“ diye söz duyarsınız.
Yetenek; cinsiyet, eğitim, dil, din, millet ile bağlantısız başlı başına ve her zamanda somut bir şey ortaya konmayan bir olgu.
Tekrar edebilen düşünme, hissetme ve davranma yetilerinin üretken bir şekilde uygularken; potansiyel olarak herhangi bir konuda neleri iyi yapabileceği konusundaki becerilerimizi ifade eden bir kavram diye düşünmüşümdür…
Her zaman somut bir kavram olmaması belki de bu yüzden.
Yüksek performans, başarılı performans... İşte bunlarda faktör olma olasılığına gelince, iş biraz karışıyor bazen yokuş yukarı bazen yokuş aşağı frensiz araba misali.
Herkesin yapamadığını yapmaktan öte; yapılan işi farkındalıkla herkesten hızlı, iyi, kolay, liderlik vasfıyla, pratiklik ve sorun yerine çözüme odaklı yapmak adına; ortak görüş kalıtsallığın getirisi yetenek olgusunun doğuştan gelme değil de sonradan öğrenmeyi de bünyesine koymakta düşüncesine daha yakınım. Evet; yaşam kapasitemizi eksiksiz sürdürmemizi sağlayan önemli varoluşsal öğelerden biridir doğrudur ama amiral gemi olsa da tek başına ifadesizlik anlamında etkisiz eleman. İnsan yaşamını yönlendirmedeki yapıcı etkileşimler kurma potansiyeline sahiplik özelliği anca parçaların bütünüyle oluşur.
Bir sektör bu hangi sektör olursa olsun, iş yerinin verimini arttırarak yüksek performans ve çalışanlarından tam kapasite yararlanmak isteniyorsa bir anahtar gerekli.
İşte o anahtarı elinde tutan sektörlerin yöneticiler; kazanmaya, yükselmeye, büyümeye ve global dünyada sağlam varoluşa en yakın olan olanlardır.
Çalışanlarının içindeki potansiyeli açığa çıkaran ve onların içindeki yeteneklerin farkına varması aslına bakıldığında farkındalık yeteneğidir. Her şekilde yetenek bir ışıksa karanlıkta yıldız misali, diğer yıldızlarla buluşur.
Buraya kadar yetenek ile yol aldık yazının girizgahında.
Aslında olayı biraz daha genişletmek istiyorum.
İş hayatı ve yetenek konusu ile sınırlarını çizerek ...
Kadınlar ve Erkekler...
Hangi cins daha yetenekli diye bir tartışmaya ortam yaratmayalım üstatlar.
Yeteneğin cinsiyetle alakası yok zira ve başta da dediğim gibi; ben hem kalıtsal hem sonrada öğrenilebilecek olduğuna inanan belki de çok az kişilerden biriyim.
Yani hiçbir şey bilinmese dahi eğer o kişide öğrenme istek ve yetisi varsa ve üzerine yetenek denilen o farkındalığın ara kolları dediğimiz meziyetler varsa başarılı olmaması için hiçbir neden yok ve örnekler çok.
Evet yol meşakkatli olabilir onlar için ama başarı kaçınılmazdır.
Arada şans faktörü de kırmızı biberi olsun diyelim az buçuk.
Aslında çevremize baktığımızda o kadar çok karanlıkta yıldız gibi parlayan insanlar var ki sıradan hayatta mücadele içinde olan; işte o yıldızları fark eden o farkındalığa sahip insanlar onları buldu mu yemeğin lezzetinden yenmiyor be usta.
Zaten baktığınızda o meşhur global dünyada ne yetenek ne diplomalar hüküm veriyor yani hüküm mühür kimdeyse onda hesabı çoğu zamanda.
E bir de malumunuz; her cins kendi içinde birbirine köstek oluyor, destek yerine...
Fiks!
O yüzden çoğu zaman; kadınlar erkeklerle, erkekler kadınlarla daha verimli çalışıyor yüksek performanslar hep farklı cinslerin çalışma ortamlarında çıkıyor.
Bunun sebebini çözebilen var mı bilmiyorum sosyolojik sorun belki de ama başınızı nereye çevirseniz, hangi ortamda olsanız; sonuç ayni gördüğünüz film tekrar sadece, replikleri ezberimizde olan.
Ayni sektördeki her birey başka bireyi rakibi olarak ta görünce tuzu biberi ' diploma ne tecrübe kalıyor, hepsi güme gidiyor.