Nerede o eski siyaset ve siyasetçiler! Nerede o bizim bildiğimiz Süleyman DEMİREL? Necmettin ERBAKAN? Bülent ECEVİT? Alparslan TÜRKEŞ? Hepsi rahmetli oldu. Onların temsil ettiği omurgalı, kişilikli, kimlikli siyaset de gitti onlarla.
Onlardan geriye kalanlar daha sonra siyasette geleneksel olmaya devam ettiler biraz. Kayırmacılıkta nepotizm artarak devam etti. Var olan geleneği bozmadılar, hatta ilavede bulundular. Ama gene de onlar da geçen yüzyılda kaldı.
Dijital çağın siyaseti kendine uygun kayırmacılık algoritması geliştirdi. Artık postmodern siyaset anlayışı gelişti ve yayıldı. Politik Müştericilik veya Clientelizm denilen algoritmayı bilmiyorsanız bu çağdaki yeni moda siyaseti anlayamazsınız. Bu modada geçen yüzyılın simetrik ilişkileri yok. İlişkiler de postmodern ve asimetrik artık.
Eski Moda Siyaset
Farzedin ki birisi var siyasetçi. Aslında siyasetin ne olduğunu da bilmiyor ama parası olduğu için veya kalabalık ve etkili bir sosyal çevresi olduğu için baskın gelmiş ve partinin birine girmiş veya sokulmuş. Ne yapmasını beklersiniz?
İlk işi siyasette konumunun sağladığı etki ve yetki ile veya bürokratlar ile olan akrabalık, arkadaşlık, dostluk ilişkilerini kullanarak bir yakınını veya akrabasını işbaşına getirebilir. Bunu yaparken bu kişinin beceri, kabiliyet, başarı ve eğitim düzeyi gibi faktörleri dikkate alınmaz. Yani liyakat ölçüsü akrabalık, arkadaşlık, dostluk olur. Kayırmacılığın da kriterleri var. Akrabalık kriteri nepotizm, arkadaşlık veya dostluk kriteri kronizm olarak bilinir. Halkımız ikisine birden torpilcilik demiştir.
İktidarda olan bir siyasal parti veya yerel yönetimde olan bir siyasal parti kendilerine destek veren seçmen gruplarına, kabilelere veya sosyal toplum örgütlerine ayrıcalıklı işlem yaparsa ve onların bu işlemlerden çıkar sağlamasına yardımcı olursa politik kayırmacılık gerçekleşmiş olur.
Kayırmacılık, aynı okulda okumuş olmak, aynı yöreden olmak ve aynı siyasal partinin çizgisinde olmak kriterlerine dayanıyorsa, bu da bir çeşit kabilecilik, klikçilik veya kulüpçülük olur.
Yeni Moda Siyaset: İkili İlişkiler
Artık alıştığımız, geleneksel kayırmacılık türünün neredeyse hepsi demode oldu. Bir anlamda anlaşılır olan bu kayırmacılık kriterleri geçen yüzyılda kaldı. Artık trend olan kayırmacılık yolu, patron-müşteri hiyerarşisi ile anlaşılabilecek olan politik müştericilik yani clientelizm.
Bu yeni trendin farkında değilseniz şu cümleleri kurabilirsiniz:
“Adam dün bizim partide idi. Bugün rakip partinin sözcüsü olmuş. Hiç etik değil bu.”
“Yılların ülkücüsü birdenbire CHP’li oldu çıktı. Hiç anlaşılır gibi değil.”
“Milli görüşün kurucularından idi. Geçenlerde marjinal sol bir partide yönetici olmuş. Çok şaşırdım.”
“Şu bizim belediye başkanının oğlu bidayetten sağcı bir ailenin çocuğu. Görev yaptığı şehirde solcularla iş tutuyormuş. Hiç inandırıcı değil.”
“Adam yılların lokantacısı idi. İlkokulu beraber bitirdik. Şimdi X partinin milletvekili. Zengin olunca mı acaba?”
“Dün mecliste kavga eden parti temsilcileri dün akşam beraber yurtdışına tatile gitmişler. Çok şaşırdım.”
Ve hala bu ifadelere takılıp kalıyorsanız, siz geçen yüzyılda kalmışsınız ve yeni moda politik müştericilik trendinden haberiniz yok.
21. Yüzyılda modası clientelizm, politik müştericilik veya müşteri politikası olarak bilinen bu kayırmacılık türünde esas olan kişilerin çıkar ilişkileri ile birbirine bağımlı hale gelmeleridir. Patron müşteriye, müşteri de patrona bağımlıdır.
Karşılıklı çıkar ilişkisinden dolayı birbirine bağımlı olan kişiler adeta birbirini müşterisi olmuştur veya patron ile müşteri birbirine bağımlı hale gelmiştir. Postmodern çağın kayırmacılık türü olan müşteri politikası, patronlar, aracılar ve müşteriler olarak tanımlanan siyasi aktör grupları arasındaki asimetrik ilişkiler temeline dayalıdır.
Müşteri politikası, bir çeşit lobiciliktir. Elitler ve zenginlerin siyaseti istismar etme aracı olan bu yeni moda kayırmacılık asimetrik olduğu için geleneksel olarak kabul gören temellere dayalı soruları sormak yanlıştır. Bu tür soruları soruyorsanız, zaten sizin postmodern kayırmacılıktan haberiniz yok demektir.
Artık yeni moda kayırmacılıkta ikili ilişikler söz konusudur. “İkili ilişiklerle o sorunu hallettim” diyorsa bir kamu yöneticisi, politik kayırmacılık devreye girmiştir demektir.
“Bizim köyün veya mahallenin yol, su veya elektrik sorununu X partili milletvekili, il veya ilçe başkanı veya belediye başkanı çözdü çünkü biz seçimlerde onları destekledik veya o partiye oy verdik” diyorsa bir vatandaş, orada politik kayırmacılık vardır. Çünkü bir politikacı veya aracı tarafından bir vatandaşa bir hizmetin sunulmuştur ve bu hizmet o vatandaşın o siyasetçi veya parti adına ve lehine eylemleri olmuştur.
Seçmen olan vatandaş değil de politikacı veya parti, vatandaştan daha yüksek bir güç konumuna sahipse politik kayırmacılık için zemin hazır demektir. Çünkü vatandaş hiyerarşide aşağıda kalmıştır.
Politikacılar, grup veya bireysel düzeyde veya her ikisinde de müşteri politikası ile kayırmacılık yapabilirler. Bir politikacı bir vatandaşa mal veya hizmet verir. Fakat buna karşılık olarak o vatandaş bir sonraki seçimde o politikacıya oy vereceğine söz verir. Veya politikacı kendisine oy verilmediği takdirde o mal veya hizmetten mahrum kalacağı tehdidi ile de bunu yaparsa patron rolünü kullanmış olur.
Politik müştericilik yolu ile kayırmacılık demokrasi ve yönetim üzerinde genellikle olumsuz sonuçlara yol açar. Ekonomi üzerinde daha belirsiz sonuçlar oluşturur.
Demokraside seçmenler, seçilmişleri eylemlerinden sorumlu tuttuğu için, hesap verilebilirlik yok edilir.
Artık görevdeki performans değil müşterilere verilen ödüller ve memnuniyet kriter haline gelir.