Ekolojik dengeyi bozma adına insanoğlu elinden geleni yapıyor tam gaz. Durmuyor... Kömür üretimi de tam gaz… Sadece o mu? Fosil yakıt olan her şey! Ve sonuçta karbondioksit canavarı tüm dünyayı kaplıyor. Uluslararası ortamda ülke liderlerinin tüm yeryüzündeki ve en son Gazze'deki durumundan farksız ahlaki tutumu, iklim değişikliğine dur demede de 3 maymunu oynamakta. Az sayıda ülke bu konuda bir şeyler yapıyor. Tabi yine az sayıda hamle ile. Biraz da dostlar alışverişte görsün… Çevreciler bir süre sussun babında. O sürenin ucu açık... Fosil yakıtlarını yeryüzüne çıkarırken yakıt sanayinin emisyonlarını düşürmek adına ne yapılabilir? sorusuna kafa yormuşlar. Karbon tutumu pilot projeleri nasıl olabilir? Karbon prototifi ile karbondioksiti toplamış. Ama nerede depolanacak sorusu havada asılı kalmış her halükârda. Baktığınızda karbon prototifi bir çözüm değil, çözümün sadece parçası olsa da uzun vadeye yayılan, yine de hiçbir şey yapmadan bir şey yapmaya geçiş olduğundan sonuçta bir şeydir. Enerji sarfiyatını en aza indirecek yollar bulmalıyız. Daha az enerji nasıl harcayabiliriz? Fosil yakıtların daha az tüketilmesinin yolu, enerji sarfiyatını en aza indirmektir. Küresel ısınmayı önleyecek, ekolojik dengeyi koruyacak bir çalışma ülkelerin devlet siyasetlerinin ana konularından değil, muhalefetlerin de. Bir tık aşağısı yerel yönetimler. Peki o kısımda bir çalışma var mı? Var mı? Gezegenimiz ısındıkça bize can olan doğa, bakıyorsunuz bizden can alıyor. Korkutucu, feci, acımasızca… Korkunun yaşanması bir kenara, tabiat anaya karşı koymak, gazabına uğramak. İklimler dünyada tarihleri değiştiriyor. Doğada değişimde insanlar, başlarını kuma gömmekten vazgeçmeli, soyu tükenen canlılar var. Buna yakında insanoğlu da dahil olacak... Yağmurlar geldi. Bereketiyle geldi. Senaryo ayni.. Barajlar dolacak diye sevinildi. Ve yolları sel aldı, zemin ev, iş yerleri su altında kaldı. Coğrafya belli coğrafya. Aşağı yukarı her yıl yağan yağmurun şiddetli olma olasılığı da artıyor. Ekolojik dengenin bozulumu, iklim değişikliği, sıcaklığın artışı… Sebep çok… Sıcaklık 1 derece yükseldiğinde dünyada tüm dengede yerle bir oluyor, kuraklık bir taraf, her taraf sel ... Tropikal iklime dönüyoruz diyor Avrupa ülkeleri. Ve bu yüzden de sağanak yağmurlarla yaşamaya alışmak gerekiyor düşüncesinde. Yağmurun dönüm noktası bitmediği zamandır. Dereler taşarsa ve barajlar dolarsa, yağmur suları şehirlerde gidecek yol bulamazsa ne olur? Sel, su baskını, can ve mal kaybı… Artık iklim değişikliğine bağlı her türlü doğa olayı ve güçlü yağmur geçişleri için, devletler ve yerel yönetimler daha fazla hazırlık yapmalı teknik anlamda. Yerel yönetimler yağmur sularının gidebilmesi adına önlemlerini arttırmalı, başka bilimsel, teknik alternatiflere yönlenmeli. Depolama vs. Sonuçta kuraklıkta kapıda, kar ve yağmur sularını depolama adına ne yapılıyor, örneğin, barajlar dışında? Doğanın katledilişi… Ağaçlar ayakta ölür ve sonuç, çorak toprak… Bir de meşhur dere yataklarındaki binalar, rayiç bedelleri belediyelerde düşük gösterilen satışta ağır binalar. Anti parantez tüm inşaatlar da öyle bu arada. Gerçek bedelleri ile rayiç bedelleri arasında uçurum almış başını gitmekte... Su akar yatağını bulur her zaman kuraldır. Unutulmamalı… Maraton kısa mesafe koşusu değildir, fırsatımız varken geleceği şekillendirme çabasında olmalıyız, insani hırslarımızı değil. Ekolojik dengesizlik, küresel ısınma sonuçları ölü dünya… Gelecek nesillerin hayatlarından çalıyoruz!