Ülkemizde ciddi bir muhalefet eksikliği kadar sivil toplum kuruluşlarının atıllığı da büyük bir sorun olarak biliniyor. Her ne kadar sivil, yani halktan oldukları söylense de söz konusu müesseselerin memleketin istikbaline taalluk eden hususlarda sessizliklerini korumaları tabiri caizse saç baş yolduruyor.
Arkadaş, siz ne için varsınız? Bu ülke sizin değil mi?
Konuşa Konuşa Dilimizde Tüy Bitti
Uzun zamandır siyaset alanındaki bir gelişme için dernek, vakıf ve cemiyetlerin kamuoyu oluşturmalarının önemine işaret etmekteyim.
‘’Terörsüz Türkiye’’ mottosuyla gündeme gelen proje ile ülkemizin geleceğine dair önemli bir karar alındı. Sayın Devlet Bahçeli’nin ilk olarak dile getirdiği ve hükümet cenahında büyük takdir topladığı açıklaması, sadece ülkemizde değil aynı zamanda dünyada da tartışılır oldu. Neden?
Yüzyıldır memleketimiz üzerine oynanan oyunlar ve kurulan tuzaklar Türk Devleti’nin iradesiyle çöp edilecek!
Evlatlarınızın terörist kurşuna hedef olmasına rıza gösterir misiniz, ülkemiz üzerine oynanan oyunlara razı olur musunuz ya da milli kaynaklarımızın heba olmasını kabul eder misiniz?
Ne bir fert ne de bir STK bu konulara lakayt kalabilir. Fakat mevcut STK’ların ekseriyeti ‘’Terörsüz Türkiye’’ projesinin gerçekleşmesi durumunda terörün biteceğini bildikleri halde sessiz kalmayı tercih ediyor. Neden bu sessizlik?
Susmayın!
STK’lar, halka ulaşmada en önemli aracılardır. Eğer bir proje halka anlatılamazsa ciddi sorunlarla karşılaşılır. Yani halkın taraf olmadığı her husus bertaraf olmaya mahkûmdur.
‘’Terörsüz Türkiye’’ projesinin baltalanma girişiminin arttığı şu günlerde STK’ların kolları sıvaması ve sorumluluk üstlenmeleri hayatiyet arz ediyor.
Türkiye Yüzyılı’nda terörün ve teröristin yeri olmamalı derken ve düşmanlarımız pusuda bekliyorken herkes elini taşın altına koymalı. Şer ehlinin provokasyon çağrısı yaptığı şu sürçte, ben şahsen STK’ların mesai içerisinde olmalarını beklerdim.
Gel gelelim, STK’lar doğrudan taraf olmak yerine susmayı tercih ediyor.
Susmak; süreci sabote etmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek, demektir!
Ne acı ki STK’ların sessiz kaldığı bir süreçte provokatörler cirit atıyor. Sesleri gür çıkıyor!
Hemen her gün bir yerlerden ‘’süreci baltalayacağız’’ açıklaması geliyor.
‘’Terörsüz Türkiye’’ projesine sahip çıkılmalı. Hükümet bu konuda bedenini taşın altına koydu.
Bu terör bitecek! Birlikte daha güçlü haykırabiliriz!
STK’lar Ne Yapabilir?
Bu konuda gecelerini gündüzlerine katmalarını bekleyen yok. ‘’Terörsüz Türkiye’’ projesine destek veren bir açıklama yapmaları ve mensuplarını bu konuda bilgilendirmeleri kâfidir.
Öte yandan daha etkili dernek ve vakıfların bu hususlarda kamuoyuna aydınlatıcı bildiriler iletmeleri büyük önem taşımaktadır. Basın kuruluşları söz konusu projenin partiler ve ideolojiler üstü olduğunu bilmelidir.
Dolayısıyla bu kuruluşlar ‘’Terörsüz Türkiye’’ projesine önyargısız ve tarafsız bakmakla mükelleftir. Basın mensupları ise memleketin ve milletin selameti uğruna tartışmalardan uzak durmalı ve halkı aydınlatıcı beyanatlarda bulunmalılar.
Kamu kurumları da mesuliyet üstlenerek harekete geçmeli!
Dünya savaşının arifesinde bizim için belki de son şans! En önemli dönemeçteyiz!
Terör kamburundan kurtulmak ve istikbale açılan kapıları zorlamak için gayret üzere sebat etmeliyiz. Bu vatanı seviyorsan, vatanın istikbalini düşünmek zorundasın!
Mersin Sessiz!
Mersin’de de durum içler acısı. ‘’Terörsüz Türkiye’’ projesinden haberdar olmasına rağmen hemen her kuruluşun devekuşu misali kafasını kuma gömmesi anlaşılabilir bir durum değil!
Seçimden seçime mi çalışmaya şartlandınız? Önce insan, değil mi sizin için?
Nedir sizin önceliğiniz ve değerleriniz?
Sizi eleştirmiyorum; sitem ediyorum!
‘’Terörsüz Türkiye’’ projesine Mersin’de kaç tane STK ve basın kuruluşu ilgi gösteriyor? Yok denecek kadar az.
Bu konuda başta Toros Akademi Think Tank kuruluşu ve Birebir Haber şirketi gayret sarf ediyor. Bıkmadan ve yılmadan devam ediyoruz!
Her zamankinden daha çok çalışacağımızı ve fedakarlık göstereceğimizi yineliyoruz.
‘’Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes! Ey kahpe rüzgâr! Artık ne yandan esersen es.’’